İnsanları anlamak mümkün değil! Son günlerde Türkiye'de bütün yolların Cumhurbaşkanlığına kilitlendiğini, Başbakanın yetmiş milyon Türk halkının eline çelik çomak verip dalga geçerek oynattığına tanık olurken bu arada ben de çevremde bazı kimselerle kendimce konuşup fikirler yürütmeye çalıştım.
Türkiye de dev medya holdinglerinin köşe yazarları var iken benim gibi birisinin fikir yürütmesi ne derece doğru ise!
Bazı kimseler öylesine koşullanmış ki AKP ye, medyada çıkan Abdullah Gül'ün ABD dış işleri bakanı ile yapmış olduğu dokuz maddelik 'Sevr antlaşması niteliğindeki' gizli antlaşmaya bile kulak asan yok! Bazılarının söylediği söz aynen şu:'Ne olmuş yani, imzaladıysa imzaladı. Vatan elden mi gitti imzalamakla' vb. bir sürü sözler duydum, işittim!
Otuz yıldır yurtdışında yaşıyorum ve ülkemde olup bitenleri sürekli takip etmekteyim. Bazı kesimin bu tür düşüncelerini duydukça kanımın donduğunu hissetim.
Borsa düşecekmiş, varsın düşsün. İMK dediğimiz dışa bağımlı bu borsanın yüzde 70 den fazlası yabancı sermeyenin değil mi?
Türkiye Cumhuriyeti;ni İMK mı kurtaracak.? Bankamız yok! Fabrikamız yok! Haberleşme ağımız Telekom yabancıların elinde.
Neyi kaybedeceğiz? Hani nerede iyiye giden ekonomi? Her geçen gün petrole zam üstüne zam geliyor. Ekonomist değilim burada bunların bir bir analizini yapacak. Sıradan bir insanın bile görebileceği şeyler bunlar.
Düşünün hele. Ülkenin yeraltı ve yerüstü bütün kaynakları yabancılara peşkeş çekilmiş; işçisi, çiftcisi kan ağlıyor. Akaryakıta sürekli zam. Memuru sökük çorap, yırtık ayakkabıyla dolaşıyor! Yabancı sermaye %70 leri aşmış yellensen borsa sallanıyor. Borsayı kim sallıyor hiç düşündünüz mü? Devlet dairelerinde ATATÜRK'ün adını ağzına alan işinden oluyor! Okullarda minicik çocukların kafasına kendilerinin bile anlamadığı Arap dil emperyalizmi empoze ediliyor. Hangi birini sayayım, say say bitmez!
En vahimi de Türkiye Cumhuriyetinin üniter devlet yapısının eyalet diye başlayıp, özerkliğe doru yol aldığını artık görün!
Türk toprağı ve Türk Halkının kurtuluş yolundaki mücadelede nerede ölüme gidenler?
Benim sözüm ' NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE' sözünü hala kavrayamayıp ne anlama geldiğini bilmeyenleredir.
Ben daha fazla uzatmayayım da birkaç kıtalık bir hicivle noktalayayım en iyisi.
Harun YİĞİT, 03. Mayıs 2007
Diye Diye
Şu başıma gelenleri kendime
Dilimde tüy bitti yaz diye diye
Bunca keder, bunca gamı başıma
Kimler sardı bilmem az diye diye
Ömrün, güzel anlarının bittiği
Dostlukları, yalanların üttüğü
Yâr dediğim yarenimin ettiği
Çekilmiyor artık naz diye diye
Bakmadılar gözden akan yaşıma
Bir de zehir kattı zalim aşıma
Düzenbazı kimler sardı başıma
Yapılan işleri boz diye diye
Uyuyanlar usanmadı uymaktan
Hırsızlar bıkmadı fakir soymaktan
Yıldık her köşede popu duymaktan
Sazı kırdık artık caz diye diye
Girdiler Allah'la kul arasına
Göz koydu fakirin pul, parasına
Kanayıp duran gönül yarasına
Bastılar biberi tuz diye diye
Uçan uçtu nesi kaldı çatının
Oyuncağı olduk uygar batının
İçine bindik de Truv-atının
Bizim elimizde koz diye diye
Kulak veren yoktur artık öğüte
Balığı çıkardık çoktan söğüte
Nice yalanlarla Harun Yiğit'e
Gösterdiler kışı yaz diye diye...
Harun Yiğit